Forum

Tarihi belgeler yalnızca yazılı belgeler midir yoksa kulaktan kulağa geçen bilgileri tarihsel gerçekliğe dahil edebilir miyiz?

Yazılı belgeler, aslında Tarih içerisinde çok az kısmı teşkil eder. Sözlü dilden dile aktarılan konuların daha fazla olduğunu düşünüyorum sizin fikriniz nedir?

"Hakkı (Ziyaretçi)" yazdı:

Tarihi belgeler yalnızca yazılı belgeler midir yoksa kulaktan kulağa geçen bilgileri tarihsel gerçekliğe dahil edebilir miyiz? Yazılı belgeler, aslında Tarih içerisinde çok az kısmı teşkil eder. Sözlü dilden dile aktarılan konuların daha fazla olduğunu düşünüyorum sizin fikriniz nedir?

Kulaktan kulağa geçen bilgiler aslında tarihin dediğiniz gibi çoğunluğunu oluşturan temel yapıdır. Bunlar her ne kadar kaynak bilgi olarak kullanılmasalarda insanlığın ve tarihin var oluşunda sözlü kültür elbette çok önemli bir yer kaplıyor. Bunu görmezden gelmek anlamsız. Tarihi belge olarak kullanılmasının da belli kurallar çerçevesinde gerçekleşmesi iyi olabilir. Zaten 1. kaynaktan gelen bilgiler dışında temel olarak diğer kaynakları kullanamayabiliriz ancak bazı konularda yan kaynak olarak deneme amaçlı kullanabiliriz. İnternet çağına girdiğimizden bundan sonra artık sözlü kültür temel alınabilecek derece de kayıt alınıyor. Yani sözlü olan hemen hemen her şey yazılıma dökülüyor. Bundan yüz yıllar sonra sözlü kültür tamamen yok olmadan önce belki de tarihi belge olarak kayıtlara geçer. Kim bilebilir ?

"Bilinmezi Arayan Bilimci (Ziyaretçi)" yazdı:

"Hakkı (Ziyaretçi)" yazdı: Tarihi belgeler yalnızca yazılı belgeler midir yoksa kulaktan kulağa geçen bilgileri tarihsel gerçekliğe dahil edebilir miyiz? Yazılı belgeler, aslında Tarih içerisinde çok az kısmı teşkil eder. Sözlü dilden dile aktarılan konuların daha fazla olduğunu düşünüyorum sizin fikriniz nedir? Kulaktan kulağa geçen bilgiler aslında tarihin dediğiniz gibi çoğunluğunu oluşturan temel yapıdır. Bunlar her ne kadar kaynak bilgi olarak kullanılmasalarda insanlığın ve tarihin var oluşunda sözlü kültür elbette çok önemli bir yer kaplıyor. Bunu görmezden gelmek anlamsız. Tarihi belge olarak kullanılmasının da belli kurallar çerçevesinde gerçekleşmesi iyi olabilir. Zaten 1. kaynaktan gelen bilgiler dışında temel olarak diğer kaynakları kullanamayabiliriz ancak bazı konularda yan kaynak olarak deneme amaçlı kullanabiliriz. İnternet çağına girdiğimizden bundan sonra artık sözlü kültür temel alınabilecek derece de kayıt alınıyor. Yani sözlü olan hemen hemen her şey yazılıma dökülüyor. Bundan yüz yıllar sonra sözlü kültür tamamen yok olmadan önce belki de tarihi belge olarak kayıtlara geçer. Kim bilebilir ?

Peki İnternete yazılan yanlış bilgilerin doğruluğunu nasıl tespit edecekler ileride?

İnternetin dev bir kütüphane olduğu günümüzde bile kendini fark ettiriyor. İleride muhtemelen bu dev kütüphanenin güvenliğini sağlamak ve bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek temel görevlerden biri olacaktır. Eğer ki olmazsa ya da oldurulmazsa -buranın kuruluşunun amacı da odur ki- bu işi buranın araştırmacı okur kitlesi yapacaktır.